e-okul

2 Şubat 2009 Pazartesi

Ekran Kartlarındaki Bağlantı Çeşitleri

Bilgisayarınız için uygun bir ekran kartı seçmeyi düşünüyorsanız, kararınızı etkileyecek unsurlardan birinin de bağlantı seçenekleri olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Bilgisayardaki tüm bileşenler gibi ekran kartları da çok hızlı gelişiyor. Üreticiler görüntü yongalarını hızlandırmakla kalmayıp yeni bağlantı seçenekleri de ortaya çıkarıyor. Artık ekran kartı seçmek eskisinden daha zor, çünkü kararımızı eskisinden daha çok kriter etkiliyor. Sadece kartların elde ettiği 3DMark puanlarına ve oyunlarda ulaştıkları FPS sayısına bakarak seçim yapmak yeterli değil. Örneğin boyutlar da önemli bir kıstas halini aldı. Ekran kartlarının çoğu tek yuva işgal etse de bazıları iki yuva kullanabiliyor. Bazı tek yuva işgal eden kartların uzunluğu çok fazla olabiliyor. Diğer yandan SU ve CF düzenekler kurulacaksa anakart ve kasa içindeki yerleşimleri gözden geçirmek kaçınılmaz oluyor. Diğer bir kriterse soğutuculardan gelen fan gürültüsü. Eğer başınızı ağrıtmayacak bir bilgisayar istiyorsanız mutlaka fan gürültüsünü önceden kontrol etmelisiniz. Asus, MSI ve Gigabyte gibi büyük ekran kartı üreticileri yeni modellerde fansız özel versiyonlar da hazırlıyorlar. Akla gelen bir diğer unsur, yüksek performanslı üst modellerin güç tüketimi ve ek güç bağlantıları. Üreticilerin bir kısmı ekran kartı alırken iyi bir güç kaynağı satın almanızı şiddetle öneriyor.
Bu gibi çok sayıdaki kriter dışında bir de bağlantı olanakları var. Artık CRT monitörlere veda edip LCD ekranlara geçiş yapıyoruz.
Evlerdeki yeni televizyonlar LCD ya da plazma olabiliyor. Diğer yandan yeni nesil işletim sistemleri, Blu-Ray ve HD-DVD ile birlikte gelen içerik koruma önlemleri kullanıcıların kafaların karıştırıyor. AGP tabanlı eski nesil bir ekran kartına ya da bütünleşik görüntü özelliğine sahip olan bir anakarta sahipseniz muhtemelen görüntü almak için D-Sub dışında bir seçeneğiniz yok. Uzun zaman kullanılan bu temel bağlantı türü VGA çıkışı olarak da adlandırılabiliyor. Asıl adı D-Sub olan bu bağlantı (tam adı D-Subminiature) seri bağlantıyı andıran ve 9 pinden oluşan yassı bir fiş kullanıyor. Şu an için hala bilgisayarlarda en yaygın olarak kullanılan görüntü bağlantısı olma özelliğine sahip. Erkek fişte iğneler varken dişi versiyonda yuvalar bulunuyor. Fişin genel görünümü D harfini andırıyor ve toplam 9 pin iki sıra halinde dizili. Bağlantının sağlam olması için iki yandaki cıvata kullanılabiliyor. Bunun 15 - 25 - 50 pinli daha değişik versiyonları da var ama ekran kartlarında değil eski yazıcılarda kullanılıyor.
En basit bağlantı çeşidi D-Sub
Bu bağlantı ekran kartları için kullanılan en basit şekil. D-Sub bağlantıda verilerin iletiminde kayıp olabiliyor ve şifreleme olmadan analog biçimde sadece görüntü bilgisi iletiliyor. Ekran kartlarındaki dijital verinin analog veriye dönüştürülmesi için DAC (Digital - Analog Converter/ Dijital - Analog Dönüştürücü) kullanılıyor. Bu yolla verinin kalitesinde bir miktar kayıp olması kaçınılmaz olduğu gibi ekran kartının yükü de artıyor. D-Sub çıkışından başka alternatifimiz olmadığı zamanlarda çoğumuz 15 inçlik CRT monitörler kullanıyorduk. Derken üreticiler TV-Out adlı bağlantıyı geliştirdiler ve televizyona bağlantı olanağını sundular. TV-Out olarak adlandırılan çıkışın iki farklı versiyonu bulunuyor. Birincisi Composite olarak adlandırılan ve RCA fişleri kullanan bağlantı, ikincisiyse S-Video olarak adlandırılan çok pinli bağlantı. Bunların her ikisi de benzer işi görüyor. Aslında ekran kartlarının çoğunda bu ikisinden biri tercih edildi ama bazı modellerde ikisi birden de yer alıyordu.
Composite bağlantı için kullanılan RCA fişler yuvarlak ve iki farklı sinyal taşıyabiliyor. Birincisi fişin orta kısmından ikincisiyse kenar kısmından iletiliyor. Ekran kartlarındaki Composite bağlantı kullanıldığında RCA fiş üzerinden sadece analog görüntü aktarılıyor. Diğer yandan RCA fiş farklı alanlarda da kullanılıyor. Bu fişin müzik sistemlerinde analog ses verisini iletmek
için kullanıldığını da görmüşsünüzdür. Karışıklık olmasını engellemek için belirli renk standartları kabul edilmiş durumda.
RCA fişin rengi sarıysa görüntü verisini, beyazsa sol ses kanalını, kırmızıysa sağ ses kanalını iletiyor demektir. Buna göre bir VCD çalardan televizyonunuza bağlantı yapmak isterseniz iki ya da üç RCA kablo yeterli olacaktır. Televizyonda tek hoparlör varsa sarı RCA kablosu ve bir de beyaz ya da kırmızı RCA kablosu yeterli. Eğer televizyon stereo ses destekliyse üç RCA bağlantısıyla ses ve görüntüyü analog olarak iletebilirsiniz.
RCA bağlantı ses ve görüntü için kullanılıyor
RCA bağlantı bu yapısıyla oldukça esneklik sağlıyor. Bazı televizyonlarda RCA ses ve görüntü girişleri bulunur ama çoğunda Scart bağlantısı kesinlikle vardır. Scart bağlantısı olmasına rağmen RCA ya da S-Video yoksa elektronikçilerde satılan bir dönüştürücüyü kullanabilirsiniz. Dönüştürücünün üzerindeki seçiciden yararlanarak giriş ve çıkış modlarından birini seçmeniz gerekebilir. Çünkü Scart fişi televizyona veri iletmek dışında televizyondan veri almak için de kullanılabilir. Örneğin DVD oynatıcınıza bir film sürdüğünüzde televizyonun otomatik olarak uygun AV kanalına geçiş yapması ve DVD oynatıcıyı kapattığınızda tekrar önceki bağlantıya dönmesi Scart arabirimi sayesinde sağlanır. Dönüştürücüyü çıkış moduna getirirseniz televizyon özelliği olmayan büyük bir ekrana görüntü ve ses iletebilirsiniz. Aynı dönüştürücünün S-Video bağlantısını destekleyen modelleri de bulunuyor. Unutulmaması gereken bir konu da ekran kartının sadece görüntü sinyali vermesi. Ses sinyallerini televizyona iletmek için ses kartındaki çıkıştan faydalanmalısınız. Ses kartlarındaki standart çıkış 3.5 mm olduğundan başka bir adaptörle stereo 3.5 mm çıkışı çift RCA çıkışı haline getirebilirsiniz.

0 yorum:

Copyright 2009 e-okul. Hakkı varsa saklıdır.

Üste GİT