e-okul

17 Şubat 2009 Salı

Yaya Kaldırımında Yürüyorum

Merhaba benim adım Yeliz. Geçenlerde annemle yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz hafta sonu annemle büyük babamı ziyaret etmek üzre evden çıktık. Ben annemin elinden tutmuş, kaldırımın taşıt trafiğine uzak tarafından yürüyordum. Çünkü bunun benim güvenliğim için doğru bir davranış olduğunu biliyordum. Biz kaldırımda ilerlerken taşıt yolundan da pek çok taşıt geçiyordu. O an, yayaların yürümesi için ayrı bir yol bulunmasının ne kadar önemli olduğunu düşündüm. O kadar taşıtın arasında yayalar nasıl yürüyecekti ki ve bu ne kadar tehlikeliydi!
Bir an öğretmenimizin söylediği cümleler geldi kulağıma... "Çocuklar! Yayaların yürümesi için taşıt yollarının kenarlarına yollar yapılmıştır. Bunlara yaya kaldırımı denir ve burada sadece yayalar yürüyebilir."
Otobüs durağına yaklaştığımızda karşı kaldırımda yürüyen birkaç çocuğun gülüşerek ve birbirleriyle itişerek yürüdüklerini gördüm. Biraz ileride bulunan çukuru fark edemedikleri belliydi. Biz ise annemle onları nasıl uyaracağımızı düşünürken içlerinden birinin arkadaşlarını uyardığını fark ettik. Çocuk, arkadaşlarına ilerideki çukuru gösteriyordu. Diğer çocuklar arkadaşlarının uyarısını dikkate almış olmalılardı ki artık daha dikkatli yürümeye başlamışlardı. Çukurun yanından geçtikten sonra bile dikkatli yürümeye devam ediyorlardı.Belli ki gösterdikleri davranışın tehlikesini anlamışlardı. Biz de annemle birbirimize gülümseyerek kötü bir olay yaşanmamasına sevinmiştik. :)

Read more...

15 Şubat 2009 Pazar

Boğaziçi Üniversitesi

Biri eğitimci, mucit, teknisyen ve mimar; diğeri New York'lu bir tüccar. Tesadüfen karşılaştıklarında, adlarını yüzyıllar sonraya taşıyacak bir projeye imza atacaklarını bilemezlerdi elbette. Tüccar Christopher R. Robert ile eğitimci Dr. Cyrus Hamlin, Türkiye'nin neresinde yaşıyor olursa olsun milyonlarca gencin rüyalarını süsleyen Boğaziçi Üniversitesi'nin temellerini atan kişiler olarak tarihe geçtiler. Günümüzde ABD sınırları dışındaki en eski Amerikan okulu olma unvanını elinde tutan Robert Kolej'in kurulması için kolları sıvayan iki kafadardan Christopher R. Robert finansal destek sağlamakla; Dr. Cyrus Hamlin ise müfredatı oluşturmak için gerekli olan kaynağı bulmakla sorumluydu. Hamlin, verilecek eğitimin İngilizce olması gerektiği konusundaki ısrarcı davranmasaydı Boğaziçi Üniversitesi adından o kadar da söz ettirmeyecekti belki de. Boğaziçi, eğitimi kadar konumuyla da ünlü bir üniversite. Tıpkı müfredatta olduğu gibi yerin seçiminde de Dr. Cyrus Hamlin'in rolü büyük aslında. Uzunca bir süre araştırma yapan ve en sonunda Rumelisiharı'ndaki taşocağının arsasının Robert Kolej için uygun olduğuna kanaat getiren Dr. Hamlin'in önünde tek bir engel bulunuyordu; o da arsasını satmak istemeyen Ahmet Vefik Paşa'ydı. Paşa, sultanın elçisi olarak III. Napoleon'un Paris'teki sarayına çağırılınca, anlaşmaya mecbur kaldı. Bu kadar sıkıntılı bir dönemin sonunda Robert Kolej, Eylül 1863'te kapılarını öğrencilere açtı. Bundan 108 yıl sonra, takvim yaprakları 9 Eylül 1971'i gösterdiğinde ise Boğaziçi Üniversitesi'nin kurulmasını öngören yasa çıkarıldı. Ve Robert Kolej'in yüksek bölümü o gün bu gündür Boğaziçi Üniversitesi adıyla öğretime devam ediyor.

Read more...

7 Şubat 2009 Cumartesi

PCNet Yenilikleri

Siz okuyucularımızdan aldığımız e-posta mesajları bize yol gösteriyor. Beğeni, eleştirileri ve önerilerinizi ekip olarak değerlendiriyoruz ve elimizden geldiğince uygulamaya gayret ediyoruz. İnternet sitemizdeki forum bölümüne ve gelen sorulardan ve dileklerden anlıyoruz ki, teknolojiyi öğrenme konusunda çok arzulu bir milletiz. PCnet'in anlatıcı ve yol gösterici misyonuna yakışan bazı yeni içerikleri bu aydan başlayarak dergimizde daha yoğun göreceksiniz.
Yeni bölümümüz Atölye'de sizlere "nasıl yapılır" sorusunun cevabını vermeye çalışacağız. Bu sayımızda 7 sayfalık bir bölümle başlangıç yapıyoruz. Mart sayımızda 10 sayfaya çıkartma niyetindeyiz. Dergimizin sonunda göreceksiniz Atölye'yi. Bu bölümde adım adım prensibiyle konuları işliyoruz. Önümüzdeki sayımızda Atölye bölümünde işlenen konuları videolu anlatım olarak da DVD'de göreceksiniz. PCnet DVD'sinde sizlere her ay en az 10 video eğitimi sunacağımızı şimdiden müjdeleyelim. Bu bölümün sorumlusu olan Kıvanç'a konu önerilerinizi gönderebilirsiniz. Masaüstünde ve internette kullanılan yazılım ve uygulamalar ile online servislerle ilgili bu bölüm müthiş bir içerik sunacak.
Sömestir tatilini de fırsat bilerek, bir sinema filmini de DVD'mizde sizlere hediye ediyoruz. Ülkemizde de çok sevilen Boşnak yönetmen Emir Kusturica'nın Arizona Rüyası filmini keyifle izleyeceğinize inanıyorum. Önümüzdeki aylarda sizlere güzel filmler sunmaya devam edeceğiz. Bu filmlerden birinin Microcos-mos olduğunu şimdiden müjdeleyebilirim! :)
Geçmiş dönemde piyasaya çıkarttığımız ve büyük ilgi gören özel sayılarımızı ve sonrasında da yeni orijinal içeriklerin sunulacağı "Dijital Ek" hediyemizi de bu ay DVD'de bulacaksınız. Webmaster'lar için çok önemli bir kaynak olan Webmaster Rehberi dergisinin dijital halini sizlere ücretsiz sunuyoruz. Bir diğer DVD hediyemiz ise her ölçekte şirket için büyük nimet anlamına gelen muhasebe yazılımı Tekir'in 1.5 sürümü... Ofislerin en önemli yazılım ihtiyaçlarını karşılayacak bu yazılımın Türkçe olması ve özgür yazılım olarak sunulması önemli avantajları arasında yer alıyor.
İnternetten ücretsiz olarak indirebileceğiniz en iyi yazılımları sizler için 12 sayfalık kapak konusu olarak hazırladık. Yetenekleri ve fiyatlarıyla dudak uçuklatan ücretli yazılımlar için bedava alternatifler bu dosyamızda. Bu ay yayına başlattığımız bir diğer yeni bölüm olan "En İyi" listeleri için de kategori önerilerinizi bize gönderebilirsiniz.
Kriz döneminde reklam pazarının daralmasına paralel olarak, fark ettiğiniz gibi, tüm dergilerin sayfa sayılarında mecburi bir düşüş oldu. Özellikle sitemizin forumlarında bazı okuyucularımız bu durumdan şikayetçi oldu. Size çarpıcı bir detay vermek istiyorum. Aralık 2008 sayımızın 212 sayfasında içeriğin payı 132 sayfaydı. Şubat sayımızın toplam sayfa sayısı 164. İçerik sayfa sayısı ise yine 132! Siz derginizin daha ince olduğuna bakmayın, içerik miktarımızda bir azalma yok.
PCnet'in Mart 2009 sayısında buluşmak dileğiyle. Sevgiler...

Read more...

6 Şubat 2009 Cuma

E-Okul Hakkında

Elektronik Okul (e-okul) operasyonda 1994 yılında Utah öğrencilere ders geniş bir yelpazede sunar oldu. Ek dersler her yıl olarak eklenen faiz ve finansman izin. Elektronik Okul (e-okul) ders ana öğretmenleri ve Utah temel standartları ve hedefleri ile korelasyon vardır geliştirilmiştir. Size heyecan ve gurur Fakültemizde deneyimi tahmin her internet olmak-teslim dersler Elektronik Okul (e-okul) ile sundu.

Biz, açık giriş açık-çıkış müfredat esnek sunuyoruz. Kadar sınıf tamamlandıktan birkaç istisna ile, öğrenciler kendi hızda iş yapabiliriz. Biz öğrenciler, altı ay. Her sınıf tamamlanması beklenmektedir (Tek istisna Fitness ve 7 hafta içinde tamamlanmalıdır. Hayat döneminde sınıflar için) yakın öğretmen çalışın eğer ve altı aylık süre yaklaşıyor sınıf tamamlanmamış olması.

Deneyimler, bir öğrenci olarak, bir kredi için çeyrek kredi veya yaklaşık 200 saat tamamlanması yaklaşık 50 saat kadar harcayacağınızı bize. Öğrencilerimizin tarafından ders titiz ve ihtiyaç adamış; ancak, iş başarı sağlamak çok zor.

Elektronik Okul (e-okul) Kuzeybatı Yetkilendirilmiş Okullar Birliği tarafından akredite olduğunu. Öğrenciler olan Elektronik Okul (e-okul) bir ders tamamlama belgesi ikamet yerel okul için notu ve kredi ile gönderdik dersleri tamamlamak kazanmıştır. Elektronik Okul (e-okul) Utah öğrencilerin kısıtlı bir gruba diploma vermek için: edenler geldi edebiliyor-sadece eğitim, bu okul ve azaldı kendi sınıfında mezun vardır ve bölge tavsiyeler. Ne yazık ki biz out-of vermeyin devlet öğrencilere diploma.

Kayıt Koşulları

Olan Elektronik Okul (e-okul) kayıt isteyen Öğrenciler normal okul danışmanı ile ders onlar almak istediğiniz emin olmak için karşılaması gerekir mezuniyet için ve öğrenci EHS ders için uygun olduğunu kabul edilebilir.

EHS bir öğrenci, World Wide Web erişimi olması ve ya Firefox, Netscape ® ya da Microsoft ® Internet Explorer ile anlayabilirim.

Bir öğrencinin aktif bir e-posta hesabı olmalıdır. Bir öğrenci yeterince üzerinde çalışmak için motive olması gerekir kendi asgari denetim ile.

Süre sınıfları alarak bir öğrenci bir Utah yerleşik olması gerekir.

Hangi notları alabilirim?

Elektroniok Okul için kredi sertifikaları gönderir:

(Not Konut Tedavi Merkezleri de dahil olmak üzere * Utah kamu ve özel okullar)
* Utah ana okul öğrencileri

Öğrenci ikamet durumu, Elektronik Lisesi katılım ve kayıt amaçları için, aşağıdakilerden birini tarafından belirlenir:

1. Öğrencinin custodial ebeveyn veya yasal vasi Utah veya bir * ikamet olmalıdır
2. Öğrenci gözaltında gerekir veya (Utah) Devlet dairesi gözetiminde. veya
3. Öğrenci (as talep belgelerine göre) gösterdiği veya Utah Kod Bölüm 78 altında azat-evli olmalıdır 3a-1001 1005 ile.

Aşağıdaki DON'T kamu okul amaçlı ikamet kurmak veya Utah Elektroniok Okul'nda kayıt için:

* Emlak Utah olarak ait
* Mülkiyet veya bir yaşam alanı kiralık veya Utah olarak kiralanan sürece ana / kanıtlayabilirim yasal vasi, EHS yönetim memnuniyetini için, bu mal / yaşam alanı olan yasal veli ve / veya ana yasal oturma kalıcı.
* Avukat bir güç
Akraba ya da arkadaşlarından "veli" nin * belirtme
* Askeri katılma veya ebeveyn ve kayıt / yasal vasi Utah belirlenmiş olan ebeveyn / yasal vasi sürece (belgelere) birincil yasal ikamet olarak tabi.
Çeşitli amaçlar için Utah vergi * Ödeme.

Elektroniok Okul artık olmayan kredi sunar Utah öğrenci olmayan Utah adreslerine kredi sertifika gönderir.

NOT: Bunu dahil EHS dersleri tamamlamak don't Utah öğrenciler önce Utah Utah ve dışında devam kurs için seçenekleri gözden geçirmek için Amerikan Akademisi ulaşabilirsiniz taşınmak son proctored.

EHS öğrencilerin sınırlı sayıda bir diploması sunuyor. Daha fazla bilgi için lütfen Diploması bölümüne bakın.

Read more...

İnsan'da Atavizm

Moleküler düzeyde evrimsel akrabalık taşıdığımız türlerle benzerlik gösteren, ancak "insan" oluşumuzdan bu yana sahip olmadığımız bazı özellikler, bazen ortaya çkabiliyor. Bunlar, em-briyonik gelişimimizin belirli evrelerinde ortaya çıkan karakterlerin, daha sonra bizi biz yapan genetik kodumuzun "yok et" emri vermemesi durumunda gelişmesiyle ortaya çıkıyor.
Kuyruk sokumu bölgesinde kuyruk benzeri
yapıların görülmesi, en sık rastlanan örneklerden biri. Embriyo gelişimi sırasında omurga taslağı, önce yumuşak bir doku halinde oluşuyor, daha sonra kıkırdaklaşma bölgelerinden başlayarak sertleşiyor ve en sonunda da kemikleşme gerçekleşiyor. İlk başta 8 kuyruk sokumu kemiği varken, embriyo gelişiminin üçüncü ayına doğru, bu kemiklerin en uçtakileri yok olmaya başlıyor gelişim devam ettikçe 3 ya da 5 arası değişen sayı-
da kalan bu kemikler, birbirleriyle kaynaşmaya başlıyorlar. Bu aşamalardan birinde aksaklık olduğunda, gelişimi tamamlanan embriyoda bir kuyruk kalıntısı görülebiliyor.
M. Bartels, 1883 yılında yayınladığı makalesinde, insanlarda görülen kuyruk çıkıntılarını temel olarak 5 tip altında topluyor. Bunlardan ilk 3'ü embriyo gelişimi sürecinde görülen kuyruktan gelişen yumuşak kuyruklar, dördüncüsü kuyruk sokumu omurlarının normalden fazla gelişimi sonucu oluşan kemikli kuyruk, sonuncusuysa ek omurgalar da taşıyan gerçek kuyruk.
En sık rastlanan ikinci benzer örnekse, fazladan meme uçları. Memelilerin tamamında, embriyo gelişim sürecinde bir süt hattı oluşuyor ve tüm memelilerde meme uçları, bu hattın üzerin-den köken alıyor, insanlarda ve diğer primatların çoğunda, bu hattın üzerinde yer alan yalnızca bir çift meme bulunuyor. Bazı bireylerdeyse, koltuk altından kasık bölgesine kadar uzanan süt hattı üzerinde ilave meme uçlarına rastlanabiliyor. Bu şekilde ilave meme uçları bulunması durumuna politeli (ya da hiperteli) adı verilirken, bu duruma ek olarak (ve çok daha ender görülen) ilave meme bezlerinin de bulunması durumuysa poli-masti olarak adlandırılıyor.
El ya da ayaklarda 5'ten fazla parmağa sahip olma (polidaktili), parmakların birbirine kısmen de olsa yapışık bulunması (sindaktili), perde par-maklılık ve bazı bireylerde rastlanan çok iri köpek dişleri de sıklıkla birer atavizm örneği kabul ediliyorlar.

Read more...

Yarasalar

Uçma konusunda bütün puanlan toplayan, kuşlar. Ama öyle görünüyor ki yara-saların bildiği birkaç özel numara da var; özellikle de düşük hızlarda. Araştırmacılar, bu numaralardan birinin sırrını çözmüşler. Buna göre yarasalar, kanatlarının gerisinde benzersiz bir türbülans et-kişi oluşturmayı başarmışlar. Üstelik yeni araç tasarımlarına bile esin kaynağı olabilecek türden.
Yüksek hızlarda kuş ya da yarasa uçuşu arasında büyük fark yok. Ancak düşük hızlarda iş değişivor ve her biri farklı bir yaklaşım yeğliyor. Kuşlar kanatlarını yuka-rı kaldırırken tüylerini aralayabiliyor, böylece hava direncinin etkisini azaltıp kaldırırlar. Yarasalarsa kanatlarındaki esnek zardan yararlanıyor ve kanatlarını neredey-se başaşağı gelecek biçimde geriye doğru savuruyorlar.
Türbülans, uçuş biçimini yalnızca yüksek değil, düşük hızlarda da etkiliyor. Daha önce iki farklı kuş türünün oluşturduğu girdaplar üzerinde ölçüm yapan Lundoviç Üniversitesi ekibi (isveç) kuşlarda uçuş sırasında iki kanadın tek bir girdap oluşturduğunu gözlemiş. Yarasalardaki durumu merak eden araştırmacılar, düşük türbülanslı bir rüzgar tüneline bıraktıkları iki yarasanın uçuşuyla ilgili olarak yazdıkları makalede, bu hayvanlar için ortaya çıkan aerodinamik tablonun çok daha karmaşık olduğunu söylüyorlar. Buna göre, iki kanadıyla tek bir girdap oluşturan kuşların aksine, yarasalarda her kanadın arkasında ayrı bir girdap ve ayrı bir hava akımı oluşuyor. Bu, araştırmacılara göre "tümüyle beklenmedik bir bulgu!" Fark, bir olasılıkla yarasalarda, iki girdabı birbirine bağlayan kuyruğun bulunmayışmdan kaynaklı. "Bu iki ayrı ha-va akımı manevra yeteneğini artırıyor.

Read more...

2 Şubat 2009 Pazartesi

Ekran Kartlarındaki Bağlantı Çeşitleri

Bilgisayarınız için uygun bir ekran kartı seçmeyi düşünüyorsanız, kararınızı etkileyecek unsurlardan birinin de bağlantı seçenekleri olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Bilgisayardaki tüm bileşenler gibi ekran kartları da çok hızlı gelişiyor. Üreticiler görüntü yongalarını hızlandırmakla kalmayıp yeni bağlantı seçenekleri de ortaya çıkarıyor. Artık ekran kartı seçmek eskisinden daha zor, çünkü kararımızı eskisinden daha çok kriter etkiliyor. Sadece kartların elde ettiği 3DMark puanlarına ve oyunlarda ulaştıkları FPS sayısına bakarak seçim yapmak yeterli değil. Örneğin boyutlar da önemli bir kıstas halini aldı. Ekran kartlarının çoğu tek yuva işgal etse de bazıları iki yuva kullanabiliyor. Bazı tek yuva işgal eden kartların uzunluğu çok fazla olabiliyor. Diğer yandan SU ve CF düzenekler kurulacaksa anakart ve kasa içindeki yerleşimleri gözden geçirmek kaçınılmaz oluyor. Diğer bir kriterse soğutuculardan gelen fan gürültüsü. Eğer başınızı ağrıtmayacak bir bilgisayar istiyorsanız mutlaka fan gürültüsünü önceden kontrol etmelisiniz. Asus, MSI ve Gigabyte gibi büyük ekran kartı üreticileri yeni modellerde fansız özel versiyonlar da hazırlıyorlar. Akla gelen bir diğer unsur, yüksek performanslı üst modellerin güç tüketimi ve ek güç bağlantıları. Üreticilerin bir kısmı ekran kartı alırken iyi bir güç kaynağı satın almanızı şiddetle öneriyor.
Bu gibi çok sayıdaki kriter dışında bir de bağlantı olanakları var. Artık CRT monitörlere veda edip LCD ekranlara geçiş yapıyoruz.
Evlerdeki yeni televizyonlar LCD ya da plazma olabiliyor. Diğer yandan yeni nesil işletim sistemleri, Blu-Ray ve HD-DVD ile birlikte gelen içerik koruma önlemleri kullanıcıların kafaların karıştırıyor. AGP tabanlı eski nesil bir ekran kartına ya da bütünleşik görüntü özelliğine sahip olan bir anakarta sahipseniz muhtemelen görüntü almak için D-Sub dışında bir seçeneğiniz yok. Uzun zaman kullanılan bu temel bağlantı türü VGA çıkışı olarak da adlandırılabiliyor. Asıl adı D-Sub olan bu bağlantı (tam adı D-Subminiature) seri bağlantıyı andıran ve 9 pinden oluşan yassı bir fiş kullanıyor. Şu an için hala bilgisayarlarda en yaygın olarak kullanılan görüntü bağlantısı olma özelliğine sahip. Erkek fişte iğneler varken dişi versiyonda yuvalar bulunuyor. Fişin genel görünümü D harfini andırıyor ve toplam 9 pin iki sıra halinde dizili. Bağlantının sağlam olması için iki yandaki cıvata kullanılabiliyor. Bunun 15 - 25 - 50 pinli daha değişik versiyonları da var ama ekran kartlarında değil eski yazıcılarda kullanılıyor.
En basit bağlantı çeşidi D-Sub
Bu bağlantı ekran kartları için kullanılan en basit şekil. D-Sub bağlantıda verilerin iletiminde kayıp olabiliyor ve şifreleme olmadan analog biçimde sadece görüntü bilgisi iletiliyor. Ekran kartlarındaki dijital verinin analog veriye dönüştürülmesi için DAC (Digital - Analog Converter/ Dijital - Analog Dönüştürücü) kullanılıyor. Bu yolla verinin kalitesinde bir miktar kayıp olması kaçınılmaz olduğu gibi ekran kartının yükü de artıyor. D-Sub çıkışından başka alternatifimiz olmadığı zamanlarda çoğumuz 15 inçlik CRT monitörler kullanıyorduk. Derken üreticiler TV-Out adlı bağlantıyı geliştirdiler ve televizyona bağlantı olanağını sundular. TV-Out olarak adlandırılan çıkışın iki farklı versiyonu bulunuyor. Birincisi Composite olarak adlandırılan ve RCA fişleri kullanan bağlantı, ikincisiyse S-Video olarak adlandırılan çok pinli bağlantı. Bunların her ikisi de benzer işi görüyor. Aslında ekran kartlarının çoğunda bu ikisinden biri tercih edildi ama bazı modellerde ikisi birden de yer alıyordu.
Composite bağlantı için kullanılan RCA fişler yuvarlak ve iki farklı sinyal taşıyabiliyor. Birincisi fişin orta kısmından ikincisiyse kenar kısmından iletiliyor. Ekran kartlarındaki Composite bağlantı kullanıldığında RCA fiş üzerinden sadece analog görüntü aktarılıyor. Diğer yandan RCA fiş farklı alanlarda da kullanılıyor. Bu fişin müzik sistemlerinde analog ses verisini iletmek
için kullanıldığını da görmüşsünüzdür. Karışıklık olmasını engellemek için belirli renk standartları kabul edilmiş durumda.
RCA fişin rengi sarıysa görüntü verisini, beyazsa sol ses kanalını, kırmızıysa sağ ses kanalını iletiyor demektir. Buna göre bir VCD çalardan televizyonunuza bağlantı yapmak isterseniz iki ya da üç RCA kablo yeterli olacaktır. Televizyonda tek hoparlör varsa sarı RCA kablosu ve bir de beyaz ya da kırmızı RCA kablosu yeterli. Eğer televizyon stereo ses destekliyse üç RCA bağlantısıyla ses ve görüntüyü analog olarak iletebilirsiniz.
RCA bağlantı ses ve görüntü için kullanılıyor
RCA bağlantı bu yapısıyla oldukça esneklik sağlıyor. Bazı televizyonlarda RCA ses ve görüntü girişleri bulunur ama çoğunda Scart bağlantısı kesinlikle vardır. Scart bağlantısı olmasına rağmen RCA ya da S-Video yoksa elektronikçilerde satılan bir dönüştürücüyü kullanabilirsiniz. Dönüştürücünün üzerindeki seçiciden yararlanarak giriş ve çıkış modlarından birini seçmeniz gerekebilir. Çünkü Scart fişi televizyona veri iletmek dışında televizyondan veri almak için de kullanılabilir. Örneğin DVD oynatıcınıza bir film sürdüğünüzde televizyonun otomatik olarak uygun AV kanalına geçiş yapması ve DVD oynatıcıyı kapattığınızda tekrar önceki bağlantıya dönmesi Scart arabirimi sayesinde sağlanır. Dönüştürücüyü çıkış moduna getirirseniz televizyon özelliği olmayan büyük bir ekrana görüntü ve ses iletebilirsiniz. Aynı dönüştürücünün S-Video bağlantısını destekleyen modelleri de bulunuyor. Unutulmaması gereken bir konu da ekran kartının sadece görüntü sinyali vermesi. Ses sinyallerini televizyona iletmek için ses kartındaki çıkıştan faydalanmalısınız. Ses kartlarındaki standart çıkış 3.5 mm olduğundan başka bir adaptörle stereo 3.5 mm çıkışı çift RCA çıkışı haline getirebilirsiniz.

Read more...

Copyright 2009 e-okul. Hakkı varsa saklıdır.

Üste GİT